Anneye cicek...

myspace comments

Cok net hatirliyorum cunku hic de kucuk sayilmazdim ve hatta kocaman genc kizdim da diyebilirim; ne zaman annemi cileden cikarsam "Allah sana senin gibi evlat versin! " diye bagirirdi ve ben de "Aminnn !!!" diye bagirirdim ayni siddetde ama icimden sessizce! Oyle amin demesi kolaydi da "Ya verirse?" sorusu da hic cikmazdi aklimdan bir sure. " Aman canim.... " derdim sonra " Benden iyi evlat mi olur.... Keske verse! " Annemin kotu bir soz agzindan cikmasin diye kanimca kendi kendine buldugu bu sozler, bir sure sonra kikirdamama sebep olurdu....

Tanri anneannemizin baska hangi dualarini kabul etti bilinmez ama bunu kosulsuz harfi harfine gerceklestirdi diyebilirim. Evladimin her davranisinda tipa tip kendimi goruyorum ben. Ve icimden garip bir duygu geciyor sevinc ve saskinlik arasi....Annemi arayip "Anne istedigin gibi Allah bana benim gibi evlat verdi! " diyesim geliyor...Kizginlikla soyledigi sozleri coktan unutmus bir sekilde "Iyi Allah ayirmasin!" deyip gulecegini tahmin ederek...Hani soyle kilometrelerce uzakta olmasak da, karsilikli oturup anneme tatli tatli anlatabilsem keske, kizimin bana yasattigi tarifsiz gurur duygusunu diyorum bazen. Telefonda da her zaman konusulmuyor ki boylesine duygu yuklu seyler....

Ramazan'in dorduncu gunuydu sanirim. Mutfaktayiz yine hep beraber. Bir yandan yemek hazirliklari surerken bir yandan kizimiza Ramazan ne demek anlatmaya calisiyoruz. Bir baktim olmazsa olmazlardan yumurta yok dolapda ve bir de limon lazim. Ne zordur elin isteyken birseylerin yoklugu...Esime oyle bir huzunle baktim ki anladi hemen.....Tam o salatayi yarim birakip, elllerini yikamaya giderken, daha hic tek basina disari yollamadigimiz kizimiz "Ben gidebilir miyim?" dedi birden kendisinden cok emin. Ben herhalde babasi kesinlikle olmaz diyecek derken, baba sirf kendine guveni gelissin diye bir kereligine ve yanina cep telefonu da vererek izin verdi kizimizin yakindaki markete gitmesine. Ilk defa onu bizsiz, onu kimsesiz disari gonderdik. Gonderdik gondermesine de ikimiz de elimizdeki isleri birakip oyle kalakaldik mutfagin icinde. Acaba o kucucuk cadde de karsidan karsiya gecebilecek mi, acaba istediklerimizi markette bulabilecek mi, acaba kasada bir sorun yasar mi, sorularini birbirimize hic ara vermeden sormaya basladik. Bir yandan da diyoruz ki; ogrenmesi, gelismesi, kendine guvenmesi lazim. Onun yasinda kac cocuk hayatin ne zorluklarini atlatmak zorunda kaliyor. Bu da birsey mi..... Ama durmuyor vesvese, "Ne zor", diyor baba, " Biz nasil olacak da bir gun onu saatlerce surecek seyler icin disari yollayacagiz." Biz boyle kalbimiz dudaklarimizda beklerken coktan kapi caliyor bile.... Bir de ne gorsek begenirsiniz, istediklerimiz alinmis bir de anneye cicek alinmis....

Kendine sakiz,


Kendine seker,

Kendine cikolata, alabilecekken; anneye cicek alinmis...Beyaz kucuk kar taneleri.....

Bir de gul alacakmis da parasi yetmemis...

Ahh...Benim dunyadaki butun gullerden guzel kizim.....Seninle nasil gurur duyuyorum bir bilsen ! Hep boyle ozel hep boyle cicek kal olur mu.....



Gozlerimde canlaniyor annemin beni markete gonderisi ve benim ona karsidaki bijuteriden mavi far aldigim gun.....Gozlerimde canlaniyor neseyle eve kosusum....Gozlerimde canlanan hersey simdi ikinci kez yasaniyor.....Gozlerim saskin.....Gozlerim mutlu, ciglik cigliga gulumsuyor.....