GULLERIM.....



Yıl 1991.....

Yer Tunalı Hilmi Caddesi...

Tunalı'nın Tunalı olduğu günler hani !

Halim bir garip, aslen içler acısı !

Çok utanmışım.....

Yer yarılsa da, içine girsem halinde yürüyorum.

Yanımdaki çocuk öyle değil oysa....

Çok ama çok neşeli.

Adeta sıçrayarak yürüyor, gülüyor, konuşuyor !

Aklımda binbir düşünce benim !

"Acaba, tutamayacağım ben bunları desem, bozulur mu ? "

Ya da eline tutuşturup, bir taksiye binip gitsem aniden.

Çok tatlı, çok hoş çocuk da, tosladı yani şimdi ilk sevgililer gününden.

Üç düzine gül demeti kollarımda. Hem de hediye paketi ucunda !

Ayol, görenler bizi yıllardır beraber sanacak. Oysa şunun şurasında ne kadarlığız ki !

Aklımdan geçenleri bilse üzülür; kıyamam. Seviyor muyum ne ben bu çocuğu !

Aman Allah'ım o da ne, tam Benetton'un önünde, mikrofon ve kamera ile bize yaklaşan iki genç çocuk var.

Elimdeki gülleri gördüğüne o kadar mutlu ki genç, mikrofonu neredeyse ağzıma soktuğunun farkında olmadan, bağıra bağıra soruyor, iyi de bütün cadde bize bakıyor !

" Sevgililer Günü'nün nasıl çıktığını biliyor musunuz ?"

Bir yandan yanımdaki çoçuğun elinden sol elimi sıyırırken, bir yandan da sağ koluma yaydığım gülleri düşürmemeye çalışarak öne doğru bir hamle yapıp, uzaklaşıyorum mikrofondan. Tek düşünebildiğim ailemin o halimi televizyonda gördüklerindeki, süslü ölüm ilanım !

Bizimki bilmişliğini gösterme imkanı bulmuş ilkokul dört öğrencisi neşesiyle, kendisine dönen mikrofana, Aziz Valentine'den bahsediyor. Coşmuş, enginlere sığmaz taşıyor ! Bir görseniz...Bir eliyle de hala kameranın görüş açısına sevgilisi beni çağırıyor !

Gülsem mi, ağlasam mı Allah'ım. Öyle neşeli ki aşkının kaydedilmesinden, susmak bilmiyor.....

Sonunda anladı kameraman, benim neden çekindiğimi Allah'tan. Yavaşça uzaklaşıyor, kolay değil bu ülke de kız cocuğu olmak, onlar da biliyor!

Böyle başladı işte güllerin gelişi bizde.

Gidişi mi......

Ne zaman yaptım, nasıl yakınlaşmıştık da, ne ara anlattım bilmiyorum; yıllar sonra birgün anlattım ben ona !

Nasıl "bayat" bulduğumu bu tür sevgi gösterilerini ; takla atışları önümde, ters düşüşleri; aptal aşık halleri, düzine düzine gül getirişleri !!!

Şaşkın ben, sevgiden şımarmış sarhoş sevilen !

.........

İntikam acı oldu tabii !

Sen misin, aşkıyla dalga geçen !

Bıçak gibi kesildi güller,

Bulursan kır çiçekleri, şükret haline şimdi sen !

Hiç yorum yok: