
Cocuklacocuk ve Turuncu Elma'nin "Okudugunuz kitabin 187.sayfasini anlatin bakalim!" sobesi olmasa, Ingilizce kitaplar arasinda cerez misali bir Turkce kitap ikinci sefer okunup, insanin anadilinde birseyler okumasinin keyfi soyle bir yasanip rafa kalkacakti. Ama olmadi, yakalandik !
Elimde vejeteryanligi anlatan Skinny Bitch ve ruhsal egitim klavuzu diye nitelendirebilecegim A New Earth varken, birara baktim bir disagrisi misali ya da gece gece insanin caninin tatli cekmesi gibi; canim Turkce istiyor ama edebiyat ama bir konu, bir hikaye...
Kostum kirmizi kitapliga....Kitaplarin icinde Nefes Nefese goz kirpti sanki birden. Daha ilk sayfalarda ayaklar anne karnindaki bebek misali ice cekilmis bir sekilde oturarak, cay bardagina giden elin zaman zaman ne yapacagini unutup havada kalmasi pahasina, eski bir dostla baslanan sohbet misali baslandi sayfalar okunmaya.....Tarih boyunca oradan oraya suruklenen Yahudi'lerin aci hikayesinin ic burkan huznu ve savas sirasinda Fransa'dan kacmaya calisan bir grup Yahudi'ye yardim icin canlarini tehlikeye atan Turk Diplomatlari'na duyulan hayranlik, alip goturdu yine 1940'lara beni....
Tam 187. sayfaya geldigimde ilk cumle ve devam eden alintilar soyle : "Ben Turk Konsolosuyum. " dedi, "aranizda Turk tabiiyetinde olanlar,parmak kaldirsin lutfen." Elliye yakin parmak kalkti havaya........."Bizi olume yollamayin Konsolos Bey", "Bizi de kurtarin!", " Bakin, Turk tabiiyetinde olanlari da kesin kurtarabilecegimi soylemiyorum.Ama elimden geleni yapacagim.Onun icin bu vagondayim sizlerle, " dedi Nazim Kender, "icinizde kac kisinin evraki yaninda? " havaya kalkan elleri saydi kavas Halim. Cogunun, Gestapo'ya hazirliksiz yakalandiklari icin, pasaportlari yanlarinda degildi.....
Yillar once yazdigi bir baska kitabinin konusu icin ugradigi Saraybosna'da, Turk Buyukelciligi'nde tanisma sansi yakaladigim Ayse Kulin'in bu kitabinda ve diger kitaplarinda, tarih ve edebiyati harmanlamasina duydugum saygi sayfalar ilerledikce daha da pekisti. Tarihi anlatmak ayri, uzerine bir kurgu oturtabilmekse apayri seyler....
Zaten tarih dedigin bir kocaman umman, okuyup ders almakla bitmez bir destan sanki.... Iste okuyunca hatirlanan, hatirlaninca aktarilmak istenen bir anektod daha; 1492 yilinda Ispanya Krali Don Ferdinando tarafindan Ispanya'dan surulen Yahudiler'e ulkesinin kapilarini sonuna kadar acan, Sultan II.Beyazit olmustur. Osmanli imparatorlu'gunun sekizinci padisahi'nin, kitaptaki su sozleri "Ferdinand icin akli basinda bir kral denmektedir; fakat hakikat sudur ki, Musevileri atmakla kendi memleketini fakirlestirmis ve benim memleketimi zenginlestirmistir." kanimca, tarih boyunca anlamini hep korumus; dini, dili, irki, milleti ne olursa olsun dislayanin, dislanandan her anlamda daha fakir kalacaginin gostergesi olmustur....
Bakalim Evvel zaman icinde, Nihan , Eylul ve Sule ne okuyormus son gunlerde ve onlarin 187. sayfalari ne diyormus.....