Tuesdays with Morrie.....


Mevsimin ilk kar yagisi ile uyandik bu sabah. Evimizin kucuk canavari cildirdi tabii ! Kar pantolunu falan giymeye kalkti su kadarcik yagis icin ! "Yok kizim, yapma guzelim, bak tutmaz bu kar! " diyerek zor ikna ettik sadece eldiven ve sapka giymeye. Kendi cocuklugum geldi aklima. Kar varken , sanki hersey guzellesirdi hayatda. En zevksiz derslerin sinavlari bile cekilmez degildi, ne de olsa disarda kar vardi ve herseyi bembeyaz yapar guzellestirirdi. Hele bir de karne tatilinde Ordu'ya gidilmisse bir firsat bulunup; doyulmazdi karli dag yollarinda jiplerle koye cikmaya, kuzine de pisen ekmegi koklamaya.....



"Ahh... ahh.... o gunler! " diyerek aldim elime hep beraber yaptigimiz kahvaltidan geri kalan cayimi. Oturdum camin onune elimde "Tuesday with Morrie" ile. Hani insan zaman zaman hayat hakkinda, gorup gecirdikleri hakkinda bir buyugu ile sohbet etmek ister, ne kadar cirpinsa da, o derece gormus gecirmis birini cevresinde bulamaz ya; iste bu kucuk ama paylasimiyla buyuk kitap, bu gibi haller icin bulunmaz bir hazine. Yasam denen yolculukda aslinda nelerin cok daha onemli oldugunu tatli bir uslupla, incelikle, bir kez daha anlatiyor emekli bir universite hocasi olan ve yorucu bir hastalikla bogusan Morrie. Genc ogrencisi ( Mitch Albom) ve okuyucu olarak siz, bir daha, bir daha ogreniyorsunuz ki ; maddi alemden bagimsiz bambaska bir alem var farkinda olmamiz ve hayatdayken kesfedip yasamamiz gereken. Tipki Morrie'nin soyledigi gibi ; "The most important thing in life is to learn how to give out love and to let it come in. " Para degil yani, ev araba degil; sadece sevgi, kosulsuz sevgi. Vermesini bildigin kadar, almaya da gonullu olman gereken sevgi...



Hazir Morrie ile icim isinmisken bir de tatli bir pismis elma kokusu yayilsin istedim ortaliga bu sabah. Kalkip gecen haftadan kalan eksi diye pek elimizi surmedigimiz yesil elmalari soydum guzel guzel. Bir bardak sekerle hafif soteledikten sonra uzerine tarcin ve dovulmus ceviz serpip tepsiye dizdim. Muhallebisi piser pismez uzerine eklenip dolaba kalkacak birazdan. Ama yetmez simdi sadece bu surpriz kar kralicesine okuldan geldiginde. Bir de usumus ellere, karda oynayacagim diye soguktan donmus dudaklara guzel bir corba pisirmek lazim....
Let It Snow cover....

15 yorum:

şule dedi ki...

Ne guzel bir müzik bu...beni üniversite yıllarına, hayatim boyunca en keyf alarak yaptigim islerden biri olan halkoyunları calismalarimiza goturdu...
ah bu sene istanbul'a da kar yağsa...geçen yıl hiç yağmadı ve kış eksik kaldı ne yazık ki...

Cocukla Cocuk dedi ki...

Ben Adana da kar görmeden büyüdüm, uzaktan gördüğüm karları kastetrmiyorum tabi. Sonra ODTÜ'ye gittiğim ilk sene tanıştım karla. yurtların önünde karda çıldıran grubun çoğunluğu güneydendi benim gibi. Üstümüz ıslanıyor tekrar dönüp değiştiriyor acilen dışarı fırlıyorduk. Sonra kayseri ye geldim 3 sene önce oh karlı kışlara devam edeceğimi umarak, ama ne gezer geçen yıl ocakta yağdı, erciyes boş kalmıştı. İklim değişikliği...
Kitabı merak ettim, burda bulabilir miyim acaba?
Sevmeyi ve almayı bilince gerisi geliyor zaten.

Adsız dedi ki...

Ne yapsın annesi ben bile çıkardım valla o kadar özlemişim ki bu kare bile yetti. Kitapda süpere benziyor hele ki sadece sevgi, kosulsuz sevgi. Vermesini bildigin kadar, almaya da gonullu olman gereken sevgi...kısmı benden bahseder gibi derdim sevgi inadına sevgi :) Umarım hepimizde bu felsefe ile yaşarız. Elmaların kokusu eve nasıl da sinmiştir eminim afiyet olsun ağzınızın tadı eksik olmasın canlarım...

YILDIZNAF dedi ki...

Merhaba Cocuklacocuk,
Su ODTU'de yerlerde tepisen sizdiniz demek hemen iki kar gorunce!
Kitaba gelince, filmi de cekilmis ama ben seyretmedim daha. Epeyde olmus cekileli. Turk televizyonlarinda " Morrie ile her sali" diye gosterilmis simdi arastirdimda. Maalesef kitabi Turkce bulamadim, umarim DVD'sini bulabilirsin. Keyif alacagina eminim. Simdiden iyi seyirler....

YILDIZNAF dedi ki...

Eda Kiz, Can Kiz,
Sevgiden bahsedip de seni hatirlamamak olmaz tabii. Sende de bizim ailede olan kocaman bir kapasite goruyorum ben. Bir keresinde agbeyim demisti ki " Bana alalede bir tasi versinler, sunu sev desinler; iki gun sonra ona hem asik olmus hem de asik etmis olurum ben ! " Hakikaten katiliyorum onun bu espri dolu anlatimina. Bazi insanlar hayata sevgi icin gelmis. Hem sevgi vermeyi , hem de gosterildiginde almayi bilmeli insan. Sende son derece kalbi acik bir insansin, umarim hep iyi insanlarla karsilasirsin, Kelebek Kiz....

Tabiat Ana dedi ki...

Sevgili Yıldıznaf,
fotoğraf müzikle birleşince birden küçüklüğümde yılbaşlarında yayınlanan ve benim izlemekten müthiş keyif aldığım Noel babalı filmler geldi aklıma.Çok mutlu oldum.Teşekkürler
(bu arada kar aslında hem çok acımasız hem de çok güzel birşey değil mi? )

SERAP dedi ki...

Ben bu kitabı biliyorum diyorum...ama birden türkçede bulamadım deyince bende baktım yanlış mı hatırlıyorum diye.Yok doğru hatırlamışım .Kitap türkçede biraz daha değişik bir adla (Öğretmenim Mori'yle Salı Buluşmaları )yayınlandı.

http://www.dr.com.tr/FO/ProductDetailForBook.aspx?work_no=0000000061333

Bu arada buralara yani kıyılara henüz kar yağmadı ama çalıştığım köyün dağlarının dorukları bembeyaz gözüküyor.Ben her gezimde tazecik,sıcacık kuzine ekmekleri yiyorum,yanında turşu kavurması,yayla peyniri ve sıcak çayla beraber:)Kıskanda çabuk gel diye söylüyorum ablacım:)
Bide şu elmalı tarifi tam olarak verir misin?Bizde de elma bolluğu varda.
Sevgiyle kal...

PERİLİ KÖŞK dedi ki...

ah o pişmiş elma kokusu ve tarçınla bütünleşmiş hali ,deli olurum bu kokuya ben....
balkon kenarında ki süsleriniz çok cici...
blogda ki resim için imagechef.com adresine giriyorsun ve orada pek çok çeşitten birine yzmak istediğin notu yazıp resmi bilgisyaraına kaydediyorsun....
sevgiler...

denizanasi dedi ki...

ah ne özledim ben o karı ayazı. almanyada evimizin yanı yokuş aşağı ve arkası da ormanlıktı. yılın 2 ayı o kar kalkmazdı ve mahallenin tüm çocukları o tepeden aşağıa kayardı. ne eglenirdik .. hmm :)

YILDIZNAF dedi ki...

Merhaba Serap,
Sayende kitabin Turkcesi bulunduguna sevindim. O cikip koylere yemelere gelince bitirdin beni bitirdin. Soz yasayacagiz boyle seyler Allah'in izniyle....
Tatlinin tarifine gelince, ben tarif yazmaya useniyorum biri sormadan. Bu tatlinin adi;
Cifte Sarayli,
4 elma rendelenir. 1,5 su bardagi sekerle tarcin ilave edilerek pisirilir. ( Ben limonlu az suda hasliyorum pisirmek yerine, hem elmalar kararmiyor hem de daha guzel yumsuyorlar. Tarcini uzerine serpiyorum sonradan elmalarin.)
1 kg. sut, 4 corba kasigi un, 4 yumurta sarisi ile 4 kasik seker ilave edilerek pisirilir, tepsiye dizilen elmalarin uzerine dokulur.
Kalan dort yumurta aki, 1,5 br. pudra sekeri ile mikserden gecirilip, muhallebinin ustune dokulup firina verilir. Ustu pembelesince firindan cikarilip afiyetle yenilir. Sevgilerimle...

YILDIZNAF dedi ki...

Hosgeldin Peri,
Ben de bayiliyorum kizimin boyadigi kardan adama. Ev ve sari tombis araba da bana ait efendim soylemesi ayip.
Adres icin tesekkurler harikasin. Sevgilerimle...

YILDIZNAF dedi ki...

Merhaba Deniznasi,
Simdi sen soyleyince aklima geldi, bizim Ankara'daki evin sokagi yani annemlerin evi tatli bir yokustadir. Kar kayimlik tutunca doyum olmazdi keyfimize. Gelecek kis Insallah, kizimla kayayim oradan ben iyi hatirlattin yawww....Cocugum doysun kara soguga, burundan sarkan beyaz buzula aldirmaksizin karton ustunde kaymaya....

sunrise dedi ki...

Ben daha once bahsettigin Eat, Pray and Love adli kitabi aldim. Hala baslamadim, elimdeki kitabi bitirdikten sonra okuyacagim ama onerilerini takip ediyorum yani. Haberin ola, bunu da alir okurum simdi.
Guzellikle kal canim..

YILDIZNAF dedi ki...

Merhaba Can Sunrise,
Ne tatlisin yaa! Onerilerimi harfiyen kizima dinletmeyi basaramadim ben daha ! Sen taa o uzaklardan, hay Allah duygulandim bak ben simdi.Sagolasin. En az benim kadar keyif alman dilegiyle...Sevgiler.

YILDIZNAF dedi ki...

Merhaba Sule'cigim ve Tabiat Ana,
Nedenini bilmedigim bir karisikliktan bu posta gonderilerinizi simdi buldum! Tesekkurler paylasiminiz icin. Sevgilerle....