Yaşamdan Beslenmek

Müzik mi, edebiyat mı yoksa ikisi  birden mi ilhamlarımız ?

Herkese göre nasil da farklilasiyor degil mi :)

Fatih için müziktir mesela. Askim da babasinin yolunda. :)

Bense bir odada saatlerce hiçbir ses duymadan oturabilirim, yeter ki yanimda harflerden kelimeler, kelimelerden cumleler, cumlelelerden binbir cesit dunyalar kurmus kitaplar olsun. :)

Bazen ben o dunyada mutlu mesut yasarken, bir anda odaya babasi veya kizi, bazen ikisi birden girip notalari saklandiklari kutudan cikaran bir hamle yaparlar ve ben, alacagi bali coktan almis bir ari misali baslarim cicekler arasi ucmaya. Evet yine keyiflidir de yaşam, kendi basina huşu içinde debelenerek bal yapmak kadar doyurucu degildir. :)

Tabii beni ayaklandirmanin ekstra bir bedeli olur onlar için böyle anlarda,  baslarim iş buyurmaya istemeden de olsa; defterlerini kaldirsana annecigim, utulukleri asmis miydik Fatih gibi,  birbirinden iç gidiklayici komutlar havada ucusmaya baslar. :)

Olayin bu noktaya gelecegini çok iyi bilen hane halki, beni okurken gorduklerinde, tedbiri, degil yanimda müzik acmak, mumkunse oda kapisinin onunden gecmemede bulurlar cogu zaman.

Zamanla, renkler ve zevkler kadar, keyiflerin de tartisilmamasi gerektigi ogrenilmistir cunku bu bize özel yaşam yolculuğu boyunca :)

Hiç yorum yok: